Sabah 8.00
Bir nefes aldım. Pencereden dışarı baktım.
Baktım ama gördüğüm bugünün İstanbul'u değildi.
Şak şak şak. Zihnimde patlayan flaşlar.
İçim ürperdi, üşüdüm.
Bugün vampirella zamanı, dedim içimden.
Yazmazsam deli olacaktım.
Zihnimdeki görüntüler, sözcüklerle hayat bulmayı beklerken, yazmasaydım zihnimde eritilip tüm vücudumu saracaktı. Vampir zehiri gibi adeta. Tüm vücuduma titreme yayılacak, hücrelerim donacak, kan akışım olmayacaktı. Kalbim duracak, kana susayacaktım. Korktum.
"Ben vampir olmak istemiyorum." Bunu diyen ben değildim, Aydanur'du. Ben, benden geçmiş Aydanur olmuştum, Mihrinur, Tuğhan olmuştum. Mahinur, Şemsinur olmuştum.
Peki yazar olacak mıyım?
Güzel soru.
Çalışıp çabalayıp göreceğiz...
Haydi şimdi gidelim İstanbul sokaklarına, Samatya'ya...
***
Teoman dinlemek güzeldir sonbaharda...
Hele Vampirella yazarken ilaç gibidir...
Gündüz düşleriyle her an yanımdasın
her güneş açışında, batışındasın
yaz yağmurlarıyla, güz yapraklarıyla
gündüz düşlerimde beni seviyor
yaz yağmurlarıyla, güz yapraklarıyla
gündüz düşlerimde benim oluyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder