Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Beğenmediğim yerler var elbette!
En çok ilk filmi sevdim, Before Sunrise.
20'li yaşlarda Amerikalı Jesse Fransız Celine.
Bir tren yolculuğu. Viyana.
Jesse ve Celine arasında bir şeyler olurken biz şehir turu yapıyoruz. Viyana'ya gitmek istiyorum! ((:
Diğer iki filme göre en masumuydu belki de. Daha mı saflardı daha mı aşıklardı... Bilemiyorum. İflah olmaz bir romantik olduğum için yeni bir aşkın doğuşu... Beni mest etti. Celine'in tüm o dünyayı kurtarma fikirleri, çok bendendi. Yaşları itibariyle de kendimi yakın hissetmiş de olabilirim (: Tüm o uzak mesafe ilişkisi vıdı vıdılarına çok sinirlendim. Kesin buluşamayacaklar dedim. Ta taaa. Diğer filme geçmem gerekiyor neler olduğunu öğrenmem için.
İkinci film Before Sunset
İkinci film Jesse'nin imza günü-söyleşisiyle başlıyor. Beni kalbimden vuran ilk sahneler. Hani yazar olmak istiyorum ya (: Fransa'da bir imza günü. Jesse. İlk filmden 9 yıl sonra. 30'unu çoktan aşmışlar. Sonra Celine görünüyor ekranda. 9 yıl sonra ilk defa karşılaşıyorlar. Hayal kırıklığı. Ben demiştim ama buluşamayacaklar diye. Neyse. Fransa sokaklarında harika bir gezinti. Film sadece Jesse ile Celine'nin yaklaşık 80 dakikasını anlatıyor. Jesse evlenmiş, 1 çocuğu var imiş. Eşini harika anne harika öğretmen iyi bir eş olarak tanımlıyor. (Lütfen buraya dikkat.) Açıkçası bu filmde sıkıldım. Sadece konuştular konuştular konuştular. Evet dünya hakkında sanat hakkında aşk hakkında konuştular. Sonu yine belirsiz bir şekilde bitti. Jesse uçağını kaçıracak gibi gözüküyordu. Devamı için bir sonraki film.
Before Midnight
Çoluk çocuğa karışmış buluyoruz karakterlerimizi. Hem de 40'ı devirmişler. Jesse harika dediği eşinden ayrılmış ve kadın tam bir psikopata dönüşmüş. Filmin ilerleyen dakikalarında ilişkilerinin nasıl geliştiğini öğreniyoruz. İkiz çocukları olmuş ama evlenmemişler. Celine inanılmaz bir feminist. Tamam ben de feminist düşünüyorum ama Celine paranoyak olmuş. Yunanistan'da tatildeler. Yazarlarla birlikte. Jesse 3.kitabı üzerine çalışıyor. Çok hoş bir tatile benziyor. Sarma bile sardılar yani o derece ((:
Ama bam. Celine aslında tatilden hiç memnun değilmiş. İlişkiler üzerine bir sürü tantana. Beni inanılmaz derecede korkuttu evlilik hakkında. Üçlemede en az sevdiğim film bu oldu.
Sonu yine belirsiz. Acaba bir before daha gelecek mi?
Beklentilerimi karşılamadı açıkçası. Üç film de.
Yani sevdiğim şeyler var elbette.
Üç farklı ülkede üç farklı şehirde geçmesi.
Filmlerin kısa süreli anları anlatması
İlişkiler üzerine farklı bakış açıları
Dünyada yaşananlar hakkında ironiler
Kültürel yozlaşmanın bu kadar fazla olması, çok üzücü. Kime göre neye göre diyebilirsiniz. Bana göre elbette. Benim düşüncelerim bunlar.
Romantizm saf halde değil, içgüdülerle ve bedensel isteklerle çok birleşmiş. Sadece ilk filmde az da olsa görebildim saf duyguları.
Yani kısacası, izlemezseniz çok şey kaybetmezsiniz.
izledim tatlı dizi yaaa.
YanıtlaSilispanyol pansiyonu serisini izleseneeee tatlııı kiiii. üçleme işteee. :)
bi de mavi kırmızı beyaz. kaçırmaa :)
tamam bakıcam üçlemelere (: teşekkürler
Sil