8 Eki 2014

Ölüm Oyunları-Avcı-Raşomon

Uzun zamandır yazmak istediğim bir yazıydı. Demlenmesini istedim zihnimdekilerin.Bekle bekle olmadı. İstanbul'a gidince hiç yazamam dedim ve başladım işte (: Her şey tam hissedince yeniden yazarım ben de!





Altın Koza bünyesinde bir söyleşiye katıldığımı söylemiştim. Orada Osman Şahin'i tanıdım. Ölüm Oyunları kitabını aldım. Ve okudum. Şahaneydi öncelikle. Beş öyküden oluşuyor. İlk öykü bir kan davası mağduru. Betimlemeler, ölüm yolundaki ilerleyişi çok güzeldi. Son öykü bir haydutun hikayesi. Davul zurna karşısında oynamayı seven bir haydut. O da güzeldi.

Ve benim en sevdiğim ise Çolak Osman ile Zala'nın hikayeleri.
Zala bir yörük kızı. Çolak Osman Ağa Balkanlarda Osmanlıya baş kaldırmış bir bey. Toroslara sürgün edilir. Bir yörük aşireti beyinin kızı olan Zala ile evlenir. Aralarında baya bir yaş farkı vardır. Zala dünya güzelidir. Ailesini görmek ister, Çolak Osman da Zala'yı ailesinin yanına Boltar dağlarına götürmek için yola koyulur.

Kitapta hikayelerinin üç farklı versiyonu yer alır.

İlkinde bir avcıyla karşılaşırlar. Avcı kötücüldür. Osman Ağa'yı kandırır, kuyuya atar. Zala'ya zorla sahip olur. Zala oyunla avcıyı da kuyuya atar. Bakar ki kocası ona suçlayarak bakar. Zala kocasını da orada bırakır kaçar.

İkincisinde bir çobanla karşılaşırlar. Zala çobanı önceden tanır çıkar. Zala istekle çobana yaklaşır. Osman Bey uyandığında hallerini anlayınca ikisini de öldürür. Osman Bey Zala'nın babasına her şeyi anlatır, Zala'nın ölüsünü götürür. Aşiret beyi de Zala yerine bir başka kızını Osman Ağa'ya verir.

Üçüncüsünde karşılaştıkları çoban Zala'ya zorla sahip olur. Osman Bey karısına acır, suçlamaz. Çobanı öldürür. Ama Zala utanç duygusuyla kocasından kaçar kendini dağlara vurur. Osman Ağa da peşinden düşer dağlara. İkisini de bir daha duyan gören olmaz. Hayaletlerini gördüklerini iddia edenler olur.



Osman Şahin bu öykülerini senaryoya çevirir ve Erden Kıral, 'Avcı' adını vererek filmi çeker. Malesef tamamını izleyemedim. İnternette düzgün bir paylaşım bulamadım. D&R'da da göremedim. Daha sonra izlemeyi düşünüyorum. Bir 15 dk izleyebildim. Başını sevdim. Bir yaşlı kadın ve bir yaşlı adam hikayenin değişik versiyonlarını didişerek anlatmaya başlamışlardı (:

Hikayeleri okuyunca aklıma hemen Raşomon geldi. Hikayenin detaylarından ziyade film daha çok aklımda aslında. Geçtiğimiz sene Dünya Edebiyatı dersinde önce hikayesini okumuş, sonra filmini seyretmiştik. Üzerinden aylar geçince film daha baskın kaldı malesef (:



Birileri 'Avcı' filmi eleştirisi yaparken hemen Türk Raşomon'u yakıştırması yapmışlar. Avcı filmindeki Çolak Osman Ağa'nın gerçekten yaşamış birisi olduğunu öğrenememiş mi acaba da hemen öyle Raşomon yakıştırması yapılmış. Benim merak ettiğim nokta şu, Raşomon'u yazan Akutagawa 1915 yılında yazmış. 1892 doğumlu. Çolak Osman Ağa'nın yaşadığı dönem tahminen 1890'lı yıllar. Akutagawa'nın duyması imkansız gibi bir şey. Ama nasıl bu kadar benzerlik oluyor...




Akira Kurosawa, Akutagawa'nın Raşomon ve Ormanda adlı iki kısa hikayesini birleştirerek Raşomon filmini çekmiş.

'İnsanoğlunun zaafları üzerine kurulmuş bu psikolojik dram. 12. yy Japonyasında karısıyla birlikte ormandan geçmekte olan bir samuray, bir haydutun saldırısına uğrar ve öldürülür, karısı ise tecavüze uğrar. Haydut yakalanır ancak onun ifadesi ile kadınınki taban tabana zıttır. Olayı çözmesi için devreye giren bir medyumun vasıtasıyla ölen samuray da yine tamamen tamamen farklı bir hikâye anlatır. Cesedi bulan oduncunun ifadesi ise hiçbirisininkine uymaz. Aynı suçun dört çelişkili ama bir o kadar da inandırıcı olarak anlatıldığı, yani herkesin 'gerçeği' nin farklı olduğu bu olayda kim doğruyu söylemektedir?
İlki Budist rahibe, ikincisi de 'yabancı'ya ait şu sözler filmin ana fikrini de özetler:
« İnsanoğlu zayıftır, o yüzden yalan söyler. Hatta kendine bile! »
« İnsanlar kötü şeyleri unutmak ve yalan da olsa iyi şeylere inanmak ister. Böylesi daha zahmetsizdir. »'

Vikipedi


Osman Şahin'in kaleme aldığı öyküleri okuduğumda dimağımda kalanlar daha çok sadakat, ataerkil, kadının toplumdaki yeri üzerine eleştirilerdi. Hırs, şehvet ve nefret. Avcı filmini izleyemediğim için bir yorum yapamayacağım. Raşomon öykü ve filmde ise yine sadakat, şehvet ve hırs vardı ama gerçeğin göreceliliği daha ön plandaydı. Japonlar biraz daha soyut düşünmüşler. Rahip, oduncu ve yabancının olduğu sahneler filmi soyut hale getiren sahnelerdi. Medyumun olduğu sahne çok komik gelmişti bana (:

***

Karşılaştırmalı edebiyat yapmış gibi oldum mu bilemedim. Biraz daha ayrıntılı incelemek isterdim ama elimden bu kadar geldi.

Bu arada Osman Şahin Mor Cepken isimli bir kitap ve bir dizi ya da film hazırlığı içerisindeymiş. Kadına şiddet temelli. Çok ilginç bir kitap ve dizi ya da film olacağa benziyor. Bence bir takibe alın (:

Keyifli okumalar dilerim!

**Bana Raşomon'u tanıtan Nuray Küçükler Kuşçu Hocama teşekkür ediyorum (:





15 yorum:

  1. Hmmmm. En iyisi filmi izlemek. :)
    Uzun uzun yazmışsın maşallah. Bir yerden sonra koptum.
    Karman çurpan bir kitapmış gibi geldi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aslında Ölüm Oyunları karışık değil. Raşomon daha karışık. Ben biraz karışık anlattım karşılaştırmalı edebiyat yapmaya çalıştım :D 2 film 2 kitap 1 post oldu (: Ama olaylar 'neredeyse' birbirinin aynısı :D

      Sil
  2. Benim türk yazar okumama huyumu yıkabilir mi diye şöyle bir alıcı gözüyle baktım da, ı ıh.
    Sanırsam abimin beni korkutmak için küçükken bana anlattığı masal(!)lara benzettim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. korkutucu masal tadında değil, değişik ama güzel. Osman Şahin sade akıcı şahane bir dile sahip geldi bana bu kitabında. daha başka kitaplarını okumadım ondan bilemiycem aslında (: Şule yayınevinin yazarlarına bir bak bence, Türk yazar okumama huyundan kesinkes vazgeçersin. Naime Erkovan, Tuna Lütfü Yukay, Bünyamın Demirci, Güzide Ertürk. müthiş kalemler!

      Sil
    2. Peki, okurum mutlaka birinden birini. :)

      Sil
  3. ayyy raşomon çok iyi yaaa ama avcı duymadım bakıyim :)

    YanıtlaSil
  4. Aynı dersi aynı hocadan alan biri olarak raşomon u çok beğenmiştim.Sen de çok güzel tahlil etmişsin özellikle de Çolak Osman ile benzerliği gerçekten ilginç

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba! 😊 yorumun için teşekkür ederim ve Osman Şahin'in kitabını okumanın şiddetle tavsiye ederim. Nuray Hoca'nin dersini aldığına göre Hayeflisin sanırım. Dünya edebiyatı dersini Türkçe öğretmenliği dışında sınıfçılar ve üstüncüler de almıştı sanırım. Bölümünü merak ettim 😊

      Sil
    2. Türkçe Ögretmenliği. Tavsiyeni dikkate alacağım en kısa zamanda☺☺☺

      Sil
  5. Türkçe Öğretmenliği an itibarıyla üçüncü sınıfım lakin geçen yıl Dünya Edebiyatını dersine katıldım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika! 😊 sonucu ne kadar zorluklar içerse de ( kpss-atama gibi) Türkçe ogretmenligi bölümü çok guzel ve önemli bir bölüm. Ben de mezunum. Geçen sene mezun olmustum. Okurken okuldan hocalardan memnun olmadığımız zamanlar vardı. Mezun olup başka üniversite mezunlarını görünce okulumun kıymetini anladım 😊

      Sil
  6. Bloğunu inceledim de sanırım benim senin blogunu gormem tesadüf degil hayefli olmak ve Harry Potter aşkı dısında bayağı ortak noktamız var.☺☺. Bu arada hangi bolüm?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkçe öfretmenliği tabii ki 😊 ah. Çok eskilere gitmeseydin 😂 silinecek gizlenecek çok şey vardı. Değiştim, geliştim. Eskiler biraz daha farklı. Daha özgür aslında. Hatta çokça cesur 😂 sanırım bilmemek insanı cesur yapıyor 🤔😅

      Sil
    2. Bilgi özgürleştirir derler lakin eğer düşüncelerimizi içimizden geldigi gibi aktaramayacaksak birazcık bilmeyiverelim.

      Sil
    3. Ya da bildiklerimizi unutabilsek keşke...

      Sil