3 Ara 2017

Yalnızlık?

Yalnızlık nedir?


4.sınıfa giden 3 öğrenciye sordum bu soruyu. Aldığım cevaplar, 'Tek kişi olmak. İnsanın tek olması.'

Yalnızlığın sözlük anlamı da bu.

İnstagramda hikaye kısmında sorduğumda verilen cevaplar:

'Kötü olduğunu kimseye söyleyememektir.'

'Yalnızlık karpuz alamamaktır, çay demleyememektir, yemek yapamamaktır.'

'Etrafında birçok insan varken sizi anlayanın olmamasıdır.'

'Yalnızlık, duygu ve hislerini anlayan birilerinin olamamasıdır.'

'Yalnızlık anlaşılmamaktır.'

Bu cevaplar yalnızlığı mı tanımlıyor yalnız olma hissini mi? Elbette ki yalnız olma hissini açıklıyor. Yani, yalnızlığa katılan anlamlar bunlar. İnsanın bakış açısı duygu durumunu da etkiliyor.


 Yalnızlık terimini  Freud; 1939 yılında yazdığı makalesinde, kişinin yalnızlık deneyimi yaşamasının içsel psişik yapısını tamamiyle değiştirebileceğini belirtmiş. Carl Gustav Jung’a göre yalnızlık hissi, önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramaması ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğunda hissedilen duygudur. Diğer tanımlar: kişide ait olamama duygusu ve azalmış sosyal destek; paylaşımın olamaması...

Bana göre yalnızlık hissi, insanın kendini sevip sevmemesi ile alakalıdır. Yalnızlık hissi, kendine yetebilme, huzur gibi hisleri çağrıştırıyorsa kendinizi seviyorsunuzdur. Olumsuz duygular hissettiriyor ve yalnızlığın kötü olduğunu düşünüyorsanız kendinizi sevmiyorsunuz demektir.

Bahsettiğim kendini sevmek, narsizm ile karıştırılmamalı.


  • 'Yalnızlık hissi ile anlaşılmamak' çok bağdaştırılmış mesela. Başkalarının bizi anlamasından, dinlemesinden önce bir kendimize sormamız gerek. 'Ben kendimi dinliyor muyum? Ben kendimi anlıyor muyum?'

Kendini anlamak için uğraşmayan birisi başkaları tarafından anlaşılmayı bekleyemez.


  • Yalnızlık hissi ve yalnız yaşamanın getirdikleri de çok bağdaştırılmış. Son yıllarda  çalışan insanların ailelerinin yanlarından ayrılıp ayrı bir evde yaşama sayısı arttı. Genetik kodlarımızda kalabalık aile yaşantısı var. Bir de bunun üzerine olumsuz benlik algısı ve kendine değer vermeme eklenince yalnızlık hissi kaçınılmaz oldu. Kendinize verdiğiniz değer burada da ortaya çıkıyor. Evde kimse yok diye yemek yapmamak, çay demlememek... Kendi tatmin duygunuz ve yaşama sevinciniz için de yapmalısınız bunları.



Orson Welles'in sözünü sürekli hatırlamamız gerek. “Yalnız doğarız, yalnız yaşarız ve yalnız ölürüz. Sadece aşk ve arkadaşlık hissettiğimiz dönemlerde yalnız olmadığımızı düşünürüz”. Bunun dışında kendimiz ile baş başayız.


Yalnızlık algısının değişmesi için neler yapılmalı?

  • Öncelikle sorunun nedenlerini bulmak gerek. Çocukluk sorunlarını mı, travma mı? Bu tarz sorunlar ise psikayrist ve psikolog yardımı şart.

  • Günlük olumlamalar yapın. Kendimi olduğum gibi seviyorum. Kendimi kabul ediyorum. Kendimin farkındayım.

  • Kendinizi anlamak ve duygularınızı analiz etmek için günlük tutun. Günlük tutarken 'Ne düşünüyorum? Ne hissediyorum? Davranışım nedir? ' sorularını sorarak ilerleyin.

  • Günlük rutinler oluşturun. Size iyi gelenleri alışkanlık haline getirin.

  • Güvenli alanınızdan çıkın. 

  • Hedefler belirleyin ve bunları gerçekleştirmek için çabalayın.

  • Sosyal aktivitelere katılın. Yeni insanlarla tanışmak iyi gelir.

  • Bir hobi edinin. Kişisel tatmin duygunuzu arttırın.

  • Dürüst ve samimi bulduğunuz kişilerle bağlantınızı sürdürmeye çalışın. Bu konuda içgüdülerinizin size ne söylediği önemlidir. Bir kişinin sadece yanınızda olması o kişinin sizin için iyi olduğu anlamına gelmez. Kötü bir arkadaşlıktansa bazen yalnız kalmak daha iyidir.

  • Yalnızlık hissettiğiniz dönemler pozitif bir duygu içine girmeye ve olumlu hava yaratmaya çalışın, yeni bir şeyler denemek için uygun bir zaman olduğunu düşünün.

Nietzsche'nin sözünü hatırlayın. 'Yalnızlık, dünyanın en eski asaletidir.'

2 yorum:

  1. Yine ve yine mükemmel bir yazı. Sizin yazılarınızı okumak için can atıyorum. Daha fazla bilgileniyor ve mutlu hissediyorum. İyi ki varsınız:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi ki varız her birimiz 🤗 teşekkür ederim yorum icin.

      Sil