7 Eki 2014

Doğaçlama





Doğaçlama bir öykü çalışması yapmak istedim. Halbuki yazılmayı bekleyen iki tane karşılaştırmalı film taslağı, 4 tane de film eleştirisi var. Ama biraz rahatlamak için...

***


Şu hayatta bana iki kişi prenses dedi. Birisi hayatımdan tamamen çıktı. Diğeri de çıkmaz umarım.

Başını yastıkların arasına gömmüş bir vaziyette konuşmaya çalışıyordu. Sesi boğuk geliyordu. Dediklerinin anlaşılması imkansızdı. Sesli düşünmek en çok yaptığı şeydi. Yalnızlığını böyle gideriyordu. Ya da giderdiğini zannediyordu.

Kalbi kuyu. Duyguları karanlık.
Biraz fazla nazlı. Kırılgan, hassas, narin, ince düşünceli.

Bazıları zarif olduğunu bile düşünüyor.

En yakınlarıysa aksine, zor buluyor. Geçinmesi zor, anlaşması zor, tatmin etmesi zor.

Oysa sevmesi çok kolay. Sevilmesi çok kolay.

Sevdi mi çok sever. En büyük hatası da bu. Çok sevmesi. Çok beklentiye girmesi.
Ama farkında değil yaptıklarının, hissettiklerinin.

''Sevseydi, azıcık değer verseydi bana; yolculuk öncesi halimi hatrımı sorardı. Ben kimim ki zaten!''

Yatağından kalktı. Sürüne sürüne mutfağa geçti. Kocaman bir dilim çikolatalı pasta kesti. En sevdiği pastaneden. Sabah mı yeni mi uyanmış şeker mi diyet mi dinlemedi. Her bir lokmayla beraber büyük bir haz alıyordu. Yüzündeki ifadeden anlaşılıyordu her şey. Damağımda çikolatanın bıraktığı lezzet aslında biraz buruktu. Çünkü çok özlemişti.

Keşke beraber çıksalardı yolculuğa. Beraber solusalardı deniz havasını. Martılara simit atarlardı.

'Çok yalnızım,' dedi.

Gözlerinden akan yaş, yanaklarından akıp dudak çizgilerinin iki yanında yol yol izler yaptı.

***

Doğaçlama yaparken ne yazacağım demedim, sadece yazdım. Başını sonunu düşünmeden. Hikayeyi nereye çekeceğime karar vermem lazım bu noktada. Saplantılı bir kız mı olacak, hatta cinsiyeti kız mı erkek mi? Belki erkeğe göre biraz ters kalmış yerler olabilir, oralar düzeltilip kurguya devam edilebilir. Ya da belki gerçekten narin bir erkektir ve onun sorunu budur. Prenses kısmını değiştirmek lazım. Olay farklı yerlere kaymasın diye. Belki de düşüncesiz bir dost ya da sevgisiz bir aşık. Henüz karar vermedim. Belki de böyle bir öykü hiç yazmam.



4 yorum:

  1. Bazen de doğaçlamalar iyidir. :)

    Yeni keşfettim burayı, ben de beklerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen bazi hikayeler fazla geliyor zihnime. Dogaclama yaparak kurtuluyorum (: takibe almistim ama okumaya firsatim olmadi (: gelirim ins. Ben de hep beklerim ki.

      Sil
  2. "Oysa sevmesi çok kolay. Sevilmesi çok kolay.

    Sevdi mi çok sever. En büyük hatası da bu. Çok sevmesi. Çok beklentiye girmesi.
    Ama farkında değil yaptıklarının, hissettiklerinin."

    Diyet falan. Sen sanırım beni doğaçlamışsın bu gün :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. (: ne güzel olmuş o zaman ki. ama kimse kendini yalnız hissetmesin!

      Sil