28 Kas 2017

Kendini Sevme Sanatı

Nefretin açtığı yaralar nefretle tedavi edilemez. Ruhta açılan yaraları tedavi edebilecek tek güç sevgidir ve bu, yaşadığımız evrenin en temel kuralıdır.’’ 

Buda

Ruhuna ağırlık nefret duygularından arın bugün. Affet herkesi. Düşünme olumsuzlukları. Yaralarını tedavi etmek için sevgiyi kullan.

Kendini sev.
Doğayı sev.
Hayvanları, çiçekleri, gökyüzünü... sev.
Dünyayı sev.
İnsanları sev.

Ama en başta kendini sev.

🍀

İnsan neden kendini sevmez? Bunun birçok cevabı olabilir. Bebeklerin doğumdan sonraki 0-3 ay arası güvenli baglanmada kritik dönemidir. Ebeveyn ile güvenli baglanma yaşamazsa ilerleyen yıllarda güven ve özgüven sorunu yaşayabilir. Bunun sonucu da kendini sevmemesidir. Çocukluk dönemi ve ergenlik döneminin de kendine özgü gelişim ödevleri vardır. Burada yaşanan sıkıntılar ve aksaklıklar yine kişinin kendini sevmemesine neden olabilir. 

Ebeveyn iseniz sözüm size, çocuğunuzun bütün gelişim dönemlerini ve ödevlerini araştırın. Hata payını en aza indirin. Ve çocuklarınıza onları çok sevdiğini söyleyin.

Hepimiz birer aynayız. Karşımıza yansıttığımızda kendimizı görürüz.



Kendinizi sevmeniz gerektiğinin farkına varmalısınız. Ancak böylelikle şifa bulursunuz ya da şifa verirsiniz. 

Gerçek  sevgi,  yaratıcılığın,  ilgi  saygı,  sorumluluk  ve bilginin  ortaya  dökülmesidir.

1.Kendinize saygı duyun. Yaptığınız her hatayı kabullenin. Kendinize kızmak yerine saygı duyun.

2.İlgilerinizin, yeteneklerinizin farkına varın.  Neler elinizden geliyor neleri yapmak sizi mutlu ediyor fark edin ve  bunları daha çok yapın.

3. Yaratıcı olun. Kendinizi sevmek için nedenler ortaya koyun. Saç tellerinizden ayak parmaklarnıza kadar her şeyinizi sevin. Ya da bir sözcüğü herkesten daha güzel söylediğinizi düşünün.

4. Kendinizİ övün. İltifat duymak için birilerine ihtiyacınız yok. Kendinize güzel sözler soylemeyi ihmal etmeyin.

5.Sorumluluklarinizdan kaçmayın. Bu sizi mutsuz yapar ve kendinizi değersiz hissettirir. Sorumluluklarınızı yerine getirin.



"Başka birisine kendime yetemediğim için bağlanıyorsam, karşımdaki kadın ya da erkek benim için bir cankurtaran olabilir belki ama aramızdaki bağ sevgi bağı olamaz." der Eric Fromm. Yetememek yerine sevmek diyorum. Kendinizi sevmiyorsanız bu ihtiyacınızı bir başkasının sizi sevmesi ile gidermeye çalışırsanız sonuç olumsuz olur.

Siz önce kendinizi sevin. Devamı bir şekilde gelecektir.

19 Kas 2017

Günlük Olumlama

Yaşamımızın kullandığımız sözcüklerle şekillendiğini biliyor muydunuz?


'Bir adama 40 gün deli dersen deli olur.' atasözünü birçoğumuz duymuşuzdur. Bu atasözünü bilimsel olarak açıklayan bir metod var. Kısaltması NLP olan Nöro Linguistik Programming.

Neuro: Zihni temsil eder. Merkezi sinir sistemimizle gördüğümüz, işittiğimiz, kokladığımız, tattığımız ve hissettiğimiz duyular sayesinde dış dünya ile iletişim kurarız.
Linguistic: İletişim için kullandığımız sözlü ya da sözsüz dili temsil eder.
Programming: Kişisel zihin programımızı temsil eder. 

NLP Teknikleri; 1970'lerde Dilbilimci Prof. John Grinder ve Matematikci - Gestalt Terapisi uzmanı Dr. Richard Bandler tarafından olağan üstün başarılı terapi uzmanlarının analiz edilmesi ile model haline getirilmiş.
Bu yazının amacı NLP Tekniklerini öğretmek değil. Bu yazının amacı NLP'nin temeli olan 'Önce düşünce sonra oluş vardır.' cümlesinin önemi. NLP'ye göre dilimizden çıkanlar düşüncelerimizi etkiler ve sonucunda davranış gerçekleşir. Bir kişiye 40 gün deli derseniz, akıllı adamı delirtirsiniz. 

Peki bunu hayalleriniz, hedefleriniz ve istekleriniz için neden yapmayasınız? Günlük kendiniz için belirlediğiniz olumlama cümleleri ile isteklerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Peki Olumlama Cümlelerini Belirlerken Nelere Dikkat Edilmeli?

1. Cümleler geniş zaman ve şimdiki zaman kalıpları içermeli.

Gelecek zaman kullanırsanız bilinçaltına daha vaktin olduğu mesajını gönderirsiniz. 'Ben harikayım,' ya da 'Ben başarılıyım,' ya da 'Ben kazanıyorum,' cümleleri örnek olabilir.

2.Hedef odaklı olsun ve özneyi yani 'beni' mutlaka kullanın.

İşimde yükselmek istiyorum ya da sınavda iyi bir puan yapmak istiyorum gibi cümleler yerine 'İşimde çok iyiyim, ben bir liderim, sınavda en iyi puanı yapıyorum, Boğaziçi Üniversitesini kazanıyorum... gibi cümleler kurmaya dikkat edin.

3.Cümleler olumlu olmalı.

Olumsuz cümleler kurarsanız beyin, olumsuza odaklanır ve onu gerçekleştirmeye koşullanır. Sağlıksız hiçbir şey yemeyeceğim derseniz kendinizi hamburger yerken bulabilirsiniz. Onun yerine 'Ben sağlıklı besleniyorum.' demelisiniz.

Günlük Olumlama Cümlelerine Örnekler


Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum.
Kendimi seviyorum.
Ben harikayım.
Dünya'yı ve bütün evreni, içindekilerle birlikte seviyorum.
Kendime güveniyorum.
Hayal ettiğim her şey gerçekleşiyor.
Hedeflerime ulaşıyorum.
Ben çok başarılıyım.
Kendime saygı duyuyorum.
Sakin, sevecen harika birisiyim.
Yaşamayı seviyorum.






Aşk isteyenler için:

Kendimi seviyorum.
Ben aşkım.
Gerçek aşkı buluyorum.
Gerçek aşk beni buluyor.

Sınava hazırlananlar için:

Hedefime ulaşıyorum.
Hedefime ulaşmak için yeterli performans gösteriyorum.
Düzenli ders çalışıyorum.
Planlı ve programlı çalışıyorum.
Kendime güveniyorum.
Ben başarılıyım.
Hayallerim gerçekleşiyor.
....... Üniversitesi ............. Bölümünü kazanıyorum.
................. Lisesini kazanıyorum.
Hedeflediğim sıralamaya ulaşıyorum.



Hatırlamanız Gerekenler

Olumlamalar, hemen sonuç vermez. Zamana yaymanız gerek. En az 21 gün deneyimlemelisiniz.

İnanırsanız her şey olur. Düşüncenin gerçekleşmesinde inanç çok önemli.

Hayat tarzınız haline getirmelisiniz. Belli anlarda olumlama yapıp sonra olumsuz düşüncelerle zihninizi doldurursanız, olumlamarın başarılı olacağını söyleyemeyiz.

Olumlamaların saati ve sayısı yok. Her an her zaman söyleyebilirsiniz. Bununla birlikte gece uyumadan hemen önce söylemekte fayda var. Çünkü uyurken zihin işlemeye devam ediyor ve bilinçten bilinçaltına aktarım oluyor.

Olumlama cümlelerini dışınızdan söylemenizde fayda var. Dilinizden çıkan sözlerin kulağınıza değmesi önemli bir nokta.




İnanırsanız her şey güzel olacak. Bana güvenin.

17 Kas 2017

Dört Anlaşma Kitabı

Don Miguel Ruiz ‘den Dört Anlaşma kitabı hayatı cehennemden cennete çevirmenin aşamaları diyebiliriz. Dört Anlaşma, insanın dönüşümünü amaçlıyor. Verdiği bilgiler oldukça şifalı ve gerçekten genel geçer tavsiyeler.

👉 1.Anlaşma;  Kullandığınız Sözcükleri Özenle Seçin.

👉2.Anlaşma;  Hiçbir şeyi Kişisel Algılamayın.

👉3.Anlaşma;  Varsayımda Bulunmayın.

👉4.Anlaşma;  Daima Yapabildiğinizin En İyisini Yapın.

şeklinde ozetleyebiliriz.

DÖRT ANLAŞMA; dönüşüm ustalığının özetidir.

Bu cehennemi cennete dönüştürme ustalığıdır. "Bilgi hazdır." Sadece kullanmayı bekliyor.

 Dört Anlaşmayı öğrendik. Bilgiye sahiptik ama anlaşmaları yaşama katmaya ihtiyaç vardır. Bu anlaşmaların anlamına ve gücüne saygı duymanızın zamanı geldi. Bu anlaşmaları yaşamınıza geçirmek için yapabileceğinizin en iyisini yapın. Bu anlaşmalara sadık kalabilmek için tüm gücümüzü kullanmalıyız.

Düştüğünüzde kendinizi yargılamayın. Kendinize karşı dirençli olun. Her düştüğünüzde kendinizi yargılamayın. Kendinize karşı dirençli olun. Her düşüşte ayağa kalkın ve anlaşmanızı yeniden yapın.

Dikkatinizi geleceğe değil. Bugüne yöneltin. Anda yaşayın her günün hakkını vererek yaşayın.

Bu anlaşmalara uymak için yapabileceğinizin en iyisini yapın.

BUGÜN,  YENİ BİR RÜYANIN BAŞLANGICI OLSUN.


Nefes Terapisinin Faydaları

  1. Endişe, panik ve anksieteyi azaltır: Pek çoğumuz sürekli olarak orta-düşük dereceli gerilim altında yaşıyoruz ve hızlı ve yüzeysel nefes alıyoruz. Derin ve bilinçli nefes almak, parasempatik sinir sisteminizi çalıştırır ve buna cevap olarak doğal rahatlama gelir. Endişelerinizi azaltmak için daha yavaş, daha derin ve daha bilinçli nefes alıp vermeyi deneyin.
  2. Zihninizde berraklık sağlar, odaklanmayı kolaylaştırır: Yavaş ve bilinçli nefes beyine oksijen sağlar. Bundan sonra büyük bir karar alacağınız zaman, yavaş, derin ve bilinçli nefes almayı ve vermeyi deneyin. Nefesle gelen netliği hissedin. Önünüzdeki konuya çok daha açık ve berrak niyetlerle odaklandığınızı göreceksiniz.
  3. Ruh halinizi yükseltir: Eski Şamanik ve Pranayama öğretmenleri nefes çalışmalarıyla bilincin yüksek seviyelerine ulaşırlardı. Gün boyunca nefesinizin farkına vararak ve zaman zaman kontrol edip, derin, yavaş ve bilinçli nefeslerle tutarlı bir şekilde hem moralinizi hem de ruh halinizi yüksek seviyelerde tutabilirsiniz.
  4. Sağlıklı hücrelerinizi besler:1931 Nobel Tıp Ödülü Otto Warburg’a verilmişti. Warburg, kanserli hücrelerin yüksek oksijenli ortamlarda yaşayamadığını keşfetmişti. Derin nefes için hastalanmayı beklemeyin. Sağlıklı hücrelerinize olan şükranınızı bol oksijen alarak gösterin.
  5. Cildinizi canlandırır: Derin, yavaş ve bilinçli nefes cilde giden kan akımını hızlandırır ve cildiniz çok daha canlı, taze ve ışıltılı bir hale bürünür.
  6. Sindirimi destekler: Rahat bir beden, organların sağlıklı çalışmasını sağlar. Bedenimizin yönetmediğimiz sistematik aktivitelerini desteklemek için sağlıklı organ fonksiyonlarına ihtiyacımız var. Nefes, sindirme, özümseme, emilme ve arındırmayı daha etkili bir şekilde yapılmasına yardımcı olur.
  7. Aşermeleri engeller: Derin, bilinçli nefes, dış maddelere olan isteğinizi azaltır. Bir dahaki sefere canınız şekerli besinler, şekerli veya kimyasal içeren içecekler ya da sigara istediğinde üç bilinçli nefes alıp verin ve gerçekten o şeylerin yan etkisini isteyip istemediğinizi kendinize sorun. İçinizdeki gücü hissedin.
  8. Kan basıncını ayarlar: Derin, yavaş ve uzun nefesler kalp kasına bütünüyle oksijen sağlar. Böylece kalp atışlarınız yavaşlar ve tansiyonunuz dengelenir.
  9. Uykuya yardım eder: Derin nefesler Epifizi uyarır. Epifizin dengeli bir şekilde hormon salgılaması ise uyku şablonlarımızı etkiler, böylece dinlendirici, derin ve sağlıklı bir uyku çekmenize yardımcı olur.
  10. Ruhani faydalar: Nefesin günümüz bilim insanlarınca incelenmemiş ancak benim kendimde ve çalışmalarımda gözlemlediğim, pek çok nefes eğitmeninin de üzerinde durduğu sayısız yararları var. Nefes, özellikle istenmeyen davranış şablonlarının çözülmesinde, negatif anı, duygusal bağ ve inançların salıverilmesinde ve boyutlar arası bilinç yolculuğunda vazgeçilmez bir araçtır. Derin nefes bize bilmediğimiz dünyaların kapılarını açar, aydınlanmaları sağlar, yükselişimize yardımcı olur ve işin kısası bizi MUTLU eder!

Pratik bir nefes çalışması:

Bu çalışmayı denemenizi ve günlük alışkanlık haline getirmenizi öneririm:
  • Önce ciğerlerinizdeki bütün havayı dışarıya atın. Karın kaslarınızı da kullanarak havayı ittirin, ciğerlerinizi sıkıştırın, içeride hiç hava kalmayıncaya bunu yapın. Gidebileceğinizi düşündüğünüzden çok daha ileri gidin. İçeride gerçekten hiç hava kalmasın.
  • Şimdi burnunuzdan dörde kadar sayarak önce karnınızı (ciğerleri değil) genişleterek derin bir nefes alın.
  • Nefesinizi tutun ve yediye kadar sayın.
  • Şimdi nefesinizi ağzınızdan ağır, ağır sekize kadar sayarak verin. Nefes verişinizi kontrol edin.
Bu nefes çalışmasının faydalarını mutlaka hissedeceksiniz ve zamanla kolaylaştığını göreceksiniz. İlk birkaç seferinde özellikle nefes verme, istemsiz bir hareket olduğu için sekizde değil de altıda bitebilir. Ama sonra ciğerleriniz ve kaslarınız buna alışacak. Bu nefesi gün içinde tekrarladığınızda hayatınızın her yönünde gelişmeler olduğunu fark edeceksiniz.